15 Eylül senaryoları ve yanıtlar: CHP kritik virajda

5 Eylül 2025

CHP’de, İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınmasının ardından gözler, CHP kurultayı ve olağanüstü kurultayının iptali istemiyle açılan davanın 15 Eylül’deki duruşmasına çevrildi. Kulislerde konuşulan senaryoların tamamı CHP hukukçuları tarafından tek tek değerlendiriliyor. CHP yönetimi de bu değerlendirmeler ışığında planlamalar yapıyor.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 8 Ekim 2023’te yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde seçilen il başkanı, il yönetim kurulu ve disiplin kurulu üyelerini görevden uzaklaştırmasının ardından CHP yönetiminde, bu kararın, 15 Eylül duruşmasına zemin hazırlamak için verildiği yorumları yapıldı.

Mahkeme, Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap’tan oluşan geçici kurulun tedbiren görevlendirilmelerine hükmetti. CHP, bu görevi kabul eden Gürsel Tekin’i ihraç ederek ilk hamleyi yaptı.

İkinci hamle, İstanbul delegelerinin il kongresinin hemen yapılması için imza toplamaya başlaması oldu. Böylece çağrı heyetinin beklenmesi yerine delege imzası ile kongrenin toplanması amaçlanıyor.


CHP İstanbul İl delegeleri İstanbul Kongresi için imza topluyor

İşte 15 Eylül senaryoları

15 Eylül’de duruşması yapılacak dava ise CHP lideri Özgür Özel’in genel başkan seçildiği, Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu kaybettiği kurultayın ve bu kurultayla ilgili iddiaların gündeme gelmesinin ardından gerçekleştirilen olağanüstü kurultayın iptali istemiyle açıldı.

Aralarında eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın da olduğu davacılar tarafından açılan davada, usulsüz bir seçim yapıldığı iddiasıyla “mutlak butlan” kararı verilmesi ve eski yönetime iş başı yaptırılması talep ediliyor.

30 Haziran’da yapılan önceki duruşmada da karar çıkması bekleniyordu ancak bu süreçte açılan ceza davasında görevli mahkemenin tespit edilememiş olması nedeniyle mahkeme hukuk davasını erteledi. Bugüne kadar ceza davasındaki görevli mahkeme de tespit edilebilmiş değil. Bu nedenle yeniden erteleme olup olmayacağı merak konusu. Buna karşılık CHP Genel Merkezi’nde bütün formüller masaya yatırılıyor. Senaryolar ve olası yanıtlar şöyle:

  • Mutlak butlan:

Uzun süredir mahkemenin “mutlak butlan” kararı vererek, mevcut yönetimin yok hükmünde olduğuna karar vermesi durumunda, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve eski PM üyelerinin doğal olarak göreve dönecekleri söyleniyor. Oysa uzman hukukçular bu görüşte değil. Hukukçulara göre mutlak butlan olağanüstü bir durum olduğu için bu karar istinaf ve Yargıtay aşamalarından geçmeden eski yönetime yetkilerin verilmesi de söz konusu olamaz. Mahkemenin butlan kararı verirken eski yönetim de göreve gelemeyeceği için kayyım ataması gerekebilir. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun bu kararla göreve dönmesine zayıf bir ihtimal olarak bakılıyor.

  • Kayyım ataması:

Mahkeme, mutlak butlan kararı verdikten sonra karar kesinleşmediği için görevi eski yönetime devretmek yerine kayyım ataması yapabilir. Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun da kayyım olarak atanması mümkün. Ancak hukukçular, Kılıçdaroğlu’nun ceza davasında da “mağdur” olarak isminin geçtiğine dikkati çekiyor. Böyle bir durumda mahkemenin, “taraf” konumunda olduğunu düşünerek kayyım olarak farklı bir isme yöneleceği belirtiliyor. Kayyımın görevi ise bir an önce olağanüstü kurultayı toplamak. Göreve gelir gelmez kayyımın, beklemeksizin kurultay takvimini işletmesi gerekiyor. Ancak siyasi etkilerle, İstanbul başta olmak üzere farklı kentlerdeki delege seçimlerine işaret edilerek sürecin uzatılması gündeme gelebilir. Bu durumda CHP yönetimi hukuki girişimlerin yanında, kamuoyu baskısı yaratmaya çalışacak.

  • Çağrı heyeti:

Mahkeme, ceza davasının sonucunu beklemeden yeni bir kurultay toplanması için çağrı heyeti görevlendirebilir. Bu durumda çağrı heyeti 45 gün içinde olağanüstü kurultayı toplamak için hemen girişimde bulunacak.

  • Kılıçdaroğlu seçeneği:

Hukukçular, olağan koşullarda mümkün görmese de mahkemenin mutlak butlan kararı sonrası yönetimi Kılıçdaroğlu’na vermesi de ihtimaller arasında. Ancak bu durumda CHP yönetimi görevden çekilmiş sayılacağından, Gürsel Tekin örneğinde olduğu gibi “ihraç” kararı vererek Kılıçdaroğlu’nu etkisiz kılamayacak. Kılıçdaroğlu’nun görevi alması halinde kurultayı hemen toplaması beklenmiyor. Bu durumda delege yapısının sakatlandığını belirterek, il ve ilçe kongrelerini bir kez daha toplayacağı tahmin ediliyor. Bu durumda, ağırdan alınması halinde kurultay en erken 1 yıl sonra yapılabilecek. CHP içinde böyle bir durumda derin bölünmelerin yaşanabileceği değerlendiriliyor. Bu yüzden de CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu ile ilgili karar çıkması halinde genel merkezi boşaltmama, aralıksız eylem gibi yöntemlerle direnişe geçme eğiliminde. CHP yönetiminin bir başka düşüncesi de Kılıçdaroğlu takvimi başlatsa bile yeterli sayıda delege imzasıyla olağanüstü kurultayın toplanması. Bu durumda da Kılıçdaroğlu bu süreci durdurmak için mahkeme yoluna gidebilir. Bir diğer formül, eski PM’den olağanüstü kurultay kararı çıkartılması. Ancak bu PM’de Özel’in gücü sınırlı. Salt çoğunluk olan 31 oyu yakalaması zor görünüyor.

  • Ceza davasının beklenmesi:

Konuşulan bir diğer senaryo, kurultaya hile ve fesat karıştırıldığı iddiasıyla açılan ceza davasının sonucunun bekleneceği yönünde. Ancak Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, önceki duruşmada bu davanın sonucunu bekleme eğiliminde olmadığını gösterdi. Ceza davasının hangi mahkemede görüleceği belli olduktan sonra kararı açıklama eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

  • İstanbul kararının zemin oluşturması

Senaryolardan bir diğeri, mahkemenin İstanbul’da verilen kararı gerekçe göstererek CHP kurultayını da iptal edebileceği yönünde. İstanbul’da yetkisi alınan delege sayısının, söz konusu kurultayda Özel’in seçimi kazanmasını sağlayan delege sayısından yüksek olmasının buna gerekçe oluşturabileceği belirtiliyor. Ancak hukukçular, bu delegelerin hangi yönde oy kullandığı bilinmediği için bu kararın tartışmalı olacağını dile getiriyor.

  • Erteleme ya da ret

CHP yönetimi açısından olumlu senaryo duruşmanın yeniden ertelenmesi ya da iddiaların yetersiz bulunması. Bu durumda CHP yönetimi rahat bir nefes alacak ve sadece belediyelerle ilgili açılan ceza davalarına ve güncel siyasete odaklanabilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir